worker, person who works for an employer

listen to the pronunciation of worker, person who works for an employer
English - Turkish

Definition of worker, person who works for an employer in English Turkish dictionary

employee
{i} işçi

Tom işçilerine cömert davranır. - Tom treats his employees generously.

Dün işten atılan diğer üç işçiyi tazmin etmek zorunda kaldım. - I had to make up for three other employees, who were laid off yesterday.

employee
çalışan

Çalışan sayısı on yıl içinde iki katına çıktı. - The number of employees doubled in ten years.

Tüm çalışanlarımdan mutlak sadakat istiyorum. - I require absolute loyalty of my employees.

employee
{i} eleman

Hiç Fransızca konuşan elemanınız var mı? - Do you have any French-speaking employees?

Nitelikli eleman bulmak zorlaşıyor. - It's getting harder to find qualified employees.

employee
(Ticaret) ücretli

Her çalışan, yılda iki haftalık ücretli bir tatil yapma hakkına sahiptir. - Each employee is entitled to a two week paid vacation per year.

employee
{i} adam
employee
müstahdem
employee
{i} personel

Hiç Fransızca konuşan personeliniz var mı? - Do you have any employees who speak French?

Kısa vadeli sözleşmeli personel haber vermeden işten çıkarıldı. - The short term contract employees were dismissed without notice.

employee
hizmetli
employee
bir başkası hesabına ücret karşılığında çalışan kimse
employee
(Askeri) MEMUR, MÜSTAHDEM, İŞÇİ
employee
{i} görevli
English - English
{i} employee
worker, person who works for an employer
Favorites