Definition of workaday in English Turkish dictionary
- sıradan
- pratik
- sıkıcı
- tekdüze
- {s} günlük
- {s} alelâde
- {s} gündelik
- {s} sıradan, olağan
- workday
- iş günü
Çalışanların alışkanlıklarından biri sarhoş olmak ve ertesi güne kadar sefil hayatlarını unutmak için iş gününün sonunda bir barda ya da restoranda toplanmaktır.
-One of the employees' habits is to gather in some bar or restaurant at the end of the workday to get drunk and forget their miserable life until the next day.
Pazar benim için bir iş günü değil.
-Sunday is not a workday for me.
- workday
- adi güne ait
- workday
- {i} işgünü
- workday
- {i} çalışma günü
- workday
- iş gün
Bu ay kaç tane iş günü var.
-How many workdays are there this month?
Çalışanların alışkanlıklarından biri sarhoş olmak ve ertesi güne kadar sefil hayatlarını unutmak için iş gününün sonunda bir barda ya da restoranda toplanmaktır.
-One of the employees' habits is to gather in some bar or restaurant at the end of the workday to get drunk and forget their miserable life until the next day.
Related Terms
Definition of workaday in English English dictionary
- suitable for everyday use
- mundane or commonplace
- Workaday means ordinary and not especially interesting or unusual. Enough of fantasy, the workaday world awaited him. = everyday. ordinary and not interesting = everyday (workyday (16-19 centuries), from workyday (16-19 centuries), from workeday (12-16 centuries), from work + day)
- found in the ordinary course of events; "a placid everyday scene"; "it was a routine day"; "there's nothing quite like a real train conductor to add color to a quotidian commute"- Anita Diamant
- {s} regular, routine, daily; weekday
- workday
- workaday life
- everyday life, common life