English - Turkish
Definition of wonderful, marvelous; unbelievable; legendary, imaginary; from a legend in English Turkish dictionary
- fabulous
- {s} harika
Siyah içinde harika görünüyorsun.
-You look fabulous in black.
Ormanda harika bir gün geçirdik.
-We spent a fabulous day in the woods.
- fabulous
- {s} inanılmaz
- fabulous
- {s} efsanevi
Tek boynuzlu at efsanevi bir yaratıktır.
-The unicorn is a fabulous monster.
- fabulous
- hayali
- fabulous
- süper
- fabulous
- olağanüstü
- fabulous
- müthiş
- fabulous
- düşsel
- fabulous
- mükemmel
- fabulous
- şaşılacak
- fabulous
- mübalâğalı
- fabulous
- abartılmış
- fabulous
- hayali/hoş/inanılmaz
- fabulous
- {s} harika, süper, çok güzel, enfes
- fabulous
- (sıfat) müthiş, şahane, harika, uydurma, hayal ürünü, inanılmaz, imkânsız
- fabulous
- hayal mahsulü
- fabulous
- inanılmaz mükemmellikte
Related Terms
English - English
Definition of wonderful, marvelous; unbelievable; legendary, imaginary; from a legend in English English dictionary
- {s} fabulous
wonderful, marvelous; unbelievable; legendary, imaginary; from a legend
Hyphenation
wonderful, marvelous; unbelievable; legendary, imaginary; from a leg·endPronunciation
Resimler
Favorites