Tom çocukları uyandırdı ve onlara kahvaltı zamanı olduğunu söyledi.
- Tom woke up the children and told them it was time for breakfast.
Alarm Mayuko'yu uyandırdı.
- The alarm woke up Mayuko.
Yarın sabah erken uyanmak istiyorum.
- I want to wake up early tomorrow morning.
Bir fincan koyu kahve olmadan uyanmak zordur.
- It is hard to wake up without a strong cup of coffee.
Tom çocukları uyandırmak istemedi.
- Tom didn't want to wake up the kids.
Tom'u uyandırmalıyım.
- I should wake up Tom.
Sanırım Robert'ı uyandırmanın zamanı.
- I believe it's time to wake up Robert.
... I -- I never, ever -- there was never a day when I woke up ...
... I woke up at 6 o'clock this morning. ...