woe; torment; pain

listen to the pronunciation of woe; torment; pain
English - Turkish

Definition of woe; torment; pain in English Turkish dictionary

pine
{i} çam

Evin önünde bir çam duruyor. - A pine stands in front of his house.

Jack çamı kozalakları, örneğin, büyük bir ısıya maruz kalıncaya kadar tohumlarını bırakmak için kolayca açılmazlar. - The cones of the jack pine, for example, do not readily open to release their seeds until they have been subjected to great heat.

pine
{i} ananas

Tom sadece ananaslı kek seviyor. - Tom just loves pineapple upside-down cake.

Mary sabahleyin ananas yemeyi sever. - Mary likes to eat pineapple in the morning.

pine
{f} burnunda tütmek
pine
{f} zayıf düşmek
pine
yas tutmak
pine
özlemini duymak
pine
kuvvetten düşmek
pine
{f} derdinden tükenmek
pine
hasretlik çekmek
pine
çökmek
pine
{f} yas tut
pine
yaş tut(mak)
pine
özlemini çekmek
pine
{f} away erim erim erimek, eriyip solmak
pine
ground pineground Scotch pine sarıç
pine
Aleppo pine Halep çamı
pine
güç

Ben ananas yemekten hoşlanmıyorum. Onların güçlü bir kokusu var. - I don't like eating pineapples. They have a strong smell.

pine
(fiil) özlemek, burnunda tütmek, erimek, zayıf düşmek, derdinden tükenmek
English - English
pine
woe; torment; pain
Favorites