Genç olmasına rağmen gri sakalı var.
- Although he's young, he has a grey beard.
Haritaya güvenmeme rağmen o hatalıydı.
- Although I trusted the map, it was mistaken.
Sana söylediğim halde yapmadın bunu.
- Although I tell you to, you don't do it.
Bitkin olduğum halde, işe devam ettim.
- Although I was exhausted, I continued to work.
İstasyona geri dönüş uzun bir yol olmasına rağmen, eski vagon yavaş yavaş yaklaştı.
- Although it was a long way back to the station, little by little the old wagon drew near.
Genç olmasına rağmen, çok dikkatlidir.
- Although he is young, he is very careful.