Eşler yaşadıkları sürece birbirlerine yardım etmeli.
- Husbands and wives should help each other as long as they live.
Yardımlarınızı vatandaşlara, eşlerine ve çocuklarına getirin.
- Bring your help to the citizens, and to their wives and children.
Eşim Lidia güzel, akıllı bir bayandır.
- My wife Lidia is a beautiful, clever woman.
Eşim de seni görmekten memnun olacak.
- My wife will be glad to see you, too.
Onun karısı neye benziyor?
- What is his wife like?
Lütfen karına selam söyle.
- Please say hello to your wife.
She's my wife. O benim karım.
Karım bayanlar korosunda şarkı söylüyor.
- My wife sings in the ladies' choir.
Sessiz olabilen bir bayan eş Tanrının bir armağanıdır.
- A wife who can be quiet is a gift of God.
O, karısını terk etti ve yarı yaşında bir kadınla aşk hayatı yaşıyor.
- He left his wife and shacked up with a woman half her age.
Şu kadın onun karısı olmalı.
- That woman must be his wife.
A new wife for the gander is introduced into the pen.