Tom Mary'nin onsuz yaşayabileceğini sanmıyor.
- Tom doesn't think Mary can live without him.
Onsuz yaşamayı düşünemiyorum.
- I can't conceive of living without him.
Onsuz bir hayat düşünemiyorum.
- I can't imagine my life without her.
Onsuz gitmek zorunda kalacaksın.
- You will have to go without her.
Bir şey satın almadan önce kendine onsuz yapabilip yapamayacağını sorsan iyi olur.
- Before buying anything, you had better ask yourself whether you cannot do without it.
Neye ihtiyacınız olduğunu söylerseniz ve ben onsuz nasıl idare edeceğinizi söylerim.
- Tell me what you need and I'll tell you how to get along without it.
Sensiz gerçekten yalnız olacak.
- It's going to be really lonely without you.
Sensiz bir hayat hayal edemem.
- I can't imagine life without you.