English - Turkish
Definition of without design; accidentally; fortuitously; by chance; occasionally in English Turkish dictionary
- casually
- sıradan
Tom sıradan giyinmişti.
-Tom dressed casually.
O her zaman çok sıradan giyinir ve renk veya stille ilgilenmez.
-He always dresses very casually, and doesn't care about color or style.
- casually
- tesadüfen
Tom'u tesadüfen selamladım.
-I greeted Tom casually.
- casually
- üstünkörü
- casually
- gelişigüzel biçimde
- casually
- gelişigüzel bir biçimde
- casually
- rastlantı sonucu olarak
- casually
- gelişigüzel
- casually
- dikkat etmeden
- casually
- kaçamak
- casually
- hafif/tesadüfi şekilde
- casually
- günlük
- casually
- raslantı sonucu olarak
- casually
- gündelik
Bugünlerde herkes gündelik olarak televizyon izler.
-These days everyone watches television casually.
Tom gündelik giyinmişti.
-Tom was dressed casually.
Related Terms
English - English
Definition of without design; accidentally; fortuitously; by chance; occasionally in English English dictionary
- casually
without design; accidentally; fortuitously; by chance; occasionally
Hyphenation
with·out design; accidentally; fortuitously; by chance; oc·ca·sion·al·lyPronunciation
Resimler
History
Favorites