without concealment or disguise

listen to the pronunciation of without concealment or disguise
English - Turkish

Definition of without concealment or disguise in English Turkish dictionary

barely
zar zor

Tom her zaman öyle kısık sesle konuşur ki ne söylediğini ben zar zor anlayabiliyorum. - Tom always speaks in such a low voice that I can barely understand what he says.

Tom zar zor nefes alıyor. - Tom is barely breathing.

barely
ancak

Ekmek ve süt alacak kadar parası ancak vardı. - He had barely enough money to buy bread and milk.

Bazen içecek çok fazla şey ancak yeterlidir. - Sometimes too much to drink is barely enough.

barely
hemen hemen hiç

Şehri hemen hemen hiç bilmiyorum. - I barely know the city.

Burada hemen hemen hiç yağmur yağmaz. - It barely ever rains here.

barely
z. ancak, güçbela
barely
çok az

Tom geçen yaz Mary ile çok az konuştu. - Tom barely spoke to Mary last summer.

Bir saattir bekliyoruz ve sıra çok az ilerledi. - We've been waiting for an hour and the line has barely moved.

barely
çok çok az

Tom çok çok az ilgileniyor gibi görünüyor. - Tom seems to be barely paying attention.

barely
dar
barely
zoraki
barely
dar darına
barely
gücü gücüne
barely
hemen hemen

Burada hemen hemen hiç yağmur yağmaz. - It barely ever rains here.

Tom artık benimle hemen hemen hiç konuşmuyor. - Tom barely speaks to me anymore.

barely
açıkça
barely
kıtı kıtına
barely
güçbelâ

Bunu güçbela zamanında yaptım. - I barely made it on time.

barely
anca

Ancak sabah kahvaltısı için yeterli ekmeğimiz var. - We have barely enough bread for breakfast.

Bazen içecek çok fazla şey ancak yeterlidir. - Sometimes too much to drink is barely enough.

barely
gizlemeden
barely
yalın bir şekilde/ancak
English - English
barely
without concealment or disguise

    Hyphenation

    with·out con·ceal·ment or dis·guise

    Turkish pronunciation

    wîdhaut kınsilmınt ır dîsgayz

    Pronunciation

    /wəᴛʜˈout kənˈsēlmənt ər dəsˈgīz/ /wɪðˈaʊt kənˈsiːlmənt ɜr dɪsˈɡaɪz/
Favorites