without art, sillily, only, merely

listen to the pronunciation of without art, sillily, only, merely
English - Turkish

Definition of without art, sillily, only, merely in English Turkish dictionary

simply
gösterişsiz bir şekilde
simply
tek yapmanız gereken
simply
kolay bir şekilde
simply
bayağı
simply
son derece
simply
gerçekten

O, partide o kadar komikti ki gerçekten gülmeme engel olamadım. - He was so funny at the party that I simply couldn't restrain my laughter.

simply
basit/sade bir şekilde
simply
sadece

Güzel bir bayanı öperken güvenle araba sürebilen bir sürücü sadece öpücüğe hakettiği ilgiyi vermiyordur. - Any man who can drive safely while kissing a pretty lady is simply not giving the kiss the attention it deserves.

Tatoeba'nın çok dilli olmasının nedeni budur. Fakat o tür çok dilli değil. Dillerin sadece birlikte eşleştirildiği ve bazı çiftlerin geride bırakıldığı tür değil. - This is why Tatoeba is multilingual. But not that kind of multilingual. Not the kind where languages are simply being paired up together, and where some pairs are left behind.

simply
sırf
simply
açık ve samimi bir şekilde
simply
basitçe

Basitçe yeterli zaman yok. - There's simply not enough time.

Basitçe vaz geçemezsin. - We can't simply give up.

simply
yanız
simply
basit olarak
simply
sade bir şekilde

Lütfen onu daha sade bir şekilde açıklar mısın? - Would you please explain it more simply?

simply
budalaca
simply
tamamen

Şunu kabul edelim ki bu cümle tamamen kötü. - Let's face it: this sentence is simply bad.

Geçen gün onun bize söylediğinin tamamen bir anlamı yok, değil mi? - What he told us the other day simply doesn't make sense, does it?

simply
Bir şeyin tekliğini vurgulamak için kullanılır: He writes
simply
özentisiz
simply
(zarf) basitçe, açıkça, yalın biçimde, sade bir şekilde, sırf, tamamen, sadece, yanız, özentisiz
English - English
{a} simply
without art, sillily, only, merely
Favorites