with the eyes covered

listen to the pronunciation of with the eyes covered
English - Turkish

Definition of with the eyes covered in English Turkish dictionary

blindfold
{f} gözlerini bağlamak
blindfold
{f} gözlerini bağla

O kadar namusludur ki banyo yaparken kendi gözlerini bağlar. - She's so modest that she blindfolds herself when taking a bath.

Kaçıranlar onun gözlerini bağladılar. - The kidnappers blindfolded her.

blindfold
{s} gözleri bağlı

O, Liszt sonatını gözleri bağlı çaldı. - He played the Liszt sonata blindfolded.

blindfold
göz bağ

Tom göz bağını çıkardı. - Tom took off the blindfold.

Tom Mary'nin göz bağını aldı. - Tom took the blindfold off Mary.

blindfold
gözleri bağlı olarak
blindfold
{i} gözbağı
blindfold
salim kafayla düşünmesini engellemek
blindfold
(birinin gözlerini) bir şeyle bağlamak
blindfold
göz bağı

Tom göz bağını çıkardı. - Tom took off the blindfold.

Tom Mary'nin göz bağını aldı. - Tom took the blindfold off Mary.

blindfold
göz bağla/bağla
blindfold
düşüncesizce
blindfold
{s} körü körüne olan
blindfold
{f} gözünü kör etmek
blindfold
körü körüne
blindfold
{s} düşüncesiz
blindfolded
Gözleri bağlı

O, Liszt sonatını gözleri bağlı çaldı. - He played the Liszt sonata blindfolded.

blindfold
bir şeyle bağlamak
blindfolded
gözü bağlı
English - English
{s} blindfolded
{s} blindfold
with the eyes covered

    Hyphenation

    with the eyes cov·ered

    Turkish pronunciation

    wîdh dhi ayz kʌvırd

    Pronunciation

    /wəᴛʜ ᴛʜē ˈīz ˈkəvərd/ /wɪð ðiː ˈaɪz ˈkʌvɜrd/
Favorites