with respect to

listen to the pronunciation of with respect to
English - Turkish
göre

Bu cümleler zamana göre farklı. - These sentences only differ with respect to tense.

-e göre
konusunda

Bu belgeler konusunda, sanırım en iyi şey onları yok etmektir. - With respect to these documents, I think the best thing is to destroy them.

nazaran
hususunda
ile ilgili
ile ilgli olarak
e göre
ile ilgili olarak
gelince
-e gelince
ilgili olarak
touching
dokunaklı

Cümleler kelimelere içerik getirir. Cümlelerin kişilikleri vardır. Onlar komik, akıllı, aptal, anlayışlı, dokunaklı, incitici olabilirler. - Sentences bring context to the words. Sentences have personalities. They can be funny, smart, silly, insightful, touching, hurtful.

Bu şarkı çok dokunaklı. - This song is very touching.

touching
dokunarak

Görme engelli insanlar Braille denilen kabartılmış noktalardan oluşan bir sistem kullanarak, dokunarak okurlar. - Blind people read by touching, using a system of raised dots called Braille.

Otomatik kapıların kesin bir avantajı, insanlar kapı kollarına dokunarak bulaşıcı hastalıklarını yayamayacaklarıdır. - A definite advantage of automatic doors is that people can't spread their contagious diseases by touching door handles.

touching
(Tekstil) tuşe
touching
insanı duygulandıran
touching
yanık
touching
değinme
touching
insanın yüreğine dokunan
touching
insanın içine işleyen
with respect
esas alarak
with respect
yönünden
with respect
(Havacılık) e göre
with respect
-e göre
touching
-e bağlı olarak
touching
dair

Dairemin onarılmaya ihtiyacı var. - My apartment needs touching up.

touching
(edat) -e dayanarak
touching
{i} dokunan

Yemeğime dokunan insanları sevmiyorum. - I don't like people touching my food.

Bana dokunan insanlardan hoşlanmam. - I don't like people touching me.

with respect
gözeten
with to
ile
touching
touch değ/dokun
touching
konusunda
touching
touchinglydokunaklı bir şekilde
touching
edat dokunaklı
touching
hakkında
touching
(sıfat) dokunaklı, acıklı
touching
içe dokunur
with respect
ilgili olarak

Mali konularla ilgili olarak, Bay Jones şirketteki başka birinden daha çok bilir. - With respect to financial matters, Mr. Jones knows more than anyone else in the company.

Bu mektuplarla ilgili olarak, sanırım en iyi şey onları yakmaktır. - With respect to these letters, I think the best thing is to burn them.

English - English
Regarding; concerning; pertaining to
{a} touching
concerning, with regards to, regarding
with respect
Used as a mild apology for following remark, which could otherwise be taken as disrespectful

With respect, boss, I don't think it is possible to get it done by then, no matter how hard we work.

with respect to.
quoad

It seems to have been rather on this ground that quoad Hughes, who was a volunteer, the defendant had not been guilty of any negligence at all.

with respect to.
WRT
with respect to

    Hyphenation

    with re·spect to

    Turkish pronunciation

    wîdh rispekt tı

    Pronunciation

    /wəᴛʜ rēˈspekt tə/ /wɪð riːˈspɛkt tə/

    Videos

    ... to physical competition are going to arise with respect to mental competition.   ...
    ... So what I've tried to do is be consistent. With respect to something like coal, we made ...
Favorites