Gemi köprünün altından geçti.
- The ship passed under the bridge.
Ne kadar zaman geçtiğini söyleyemem.
- I cannot say how much time passed.
Test sürüşünü geçtikten sonra bir araba aldı.
- After she had passed her driving test, she bought a car.
Gemi köprünün altından geçti.
- The ship passed under the bridge.
O, sınavı geçmiş olamaz.
- He can not have passed the exam.
Büyükbaba ve büyükannelerim Almandı ve dil bana ve erkek kardeşime geçmiş oldu.
- My grandparents were German, and the language has been passed down to me and my brother.
Onun erkek kardeşi geçen ay öldü.
- His brother passed away last month.
Yapraklar her geçen gün kırmızıya döndü.
- The leaves turned red as the days passed.