with ease

listen to the pronunciation of with ease
English - Turkish
rahatça
kolayca

O beni kolayca kaldırdığı için şaşırdım. - I was surprised because he lifted me up with ease.

O, kolayca ata bindi. - She mounted the horse with ease.

kolaylıkla

O, kolaylıkla işi bitirdi. - She finished the job with ease.

O kolaylıkla yarışı kazandı. - He won the race with ease.

easily
kolayca

O, hatalarını kolayca kabul edecek bir adam değildir. - He is not a man to admit his mistakes easily.

Askerler isyanı kolayca bastırdı. - The troops easily put down the rebellion.

easily
rahatça

Yarına kadar rahatça bekleyebilirim. - I can easily wait till tomorrow.

easily
kolaylıkla

O, evini kolaylıkla bulabildi. - He could find her house easily.

Tom'u kolaylıkla tanıyabilirsin çünkü o çok uzun. - You can easily identify Tom because he is very tall.

easily
şakır şakır
easily
tartışmasız/kolayca
easily
şüphesiz
easily
zahmetsizce
easily
numaracı
easily
şıp diye
easily
muhtemelen
easily
çatır çatır
easily
kesinlikle
easily
rahat rahat
English - English
preedy
easily, with little or no trouble
easily
with ease

    Turkish pronunciation

    wîdh iz

    Pronunciation

    /wəᴛʜ ˈēz/ /wɪð ˈiːz/

    Videos

    ... And the relative ease with which television ...
    ... and that's a decision that is ease their financial stress and boosted their ...
Favorites