Özenle hazırladığım konuşmamı yaptım.
- I gave my carefully prepared speech.
Konuşmasını çok dikkatlice hazırladı.
- He prepared his speech very carefully.
Oğlunu övdüğümde çok dikkatlice dinledi.
- She listened very carefully when I praised her son.
Tom belgeleri dikkatle inceledi.
- Tom looked over the documents carefully.
Talimatları dikkatle okursanız, yanlış yapmazsınız.
- You can't go wrong if you read the instructions carefully.
Onu itinayla ambulansa kaldırdılar.
- They lifted him carefully into the ambulance.