Bilgisayarımdan birçok dosyayı silmek zorundayım.
- I have to delete many files from my computer.
Ben dikkatsizce e-posta adresini sildim ve onun için Yeni Zelandadaki Russel'den rica etmek zorunda kaldım.
- I carelessly deleted your e-mail address and had to ask Russell in New Zealand for it.
Adınız listeden silindi.
- Your name was deleted from the list.
Katip hatayı silmeye çalıştı.
- The typist tried to erase the error.
Sami izlerini silmeye çalışıyordu.
- Sami was trying to erase his tracks.