wie soll denn das gehen

listen to the pronunciation of wie soll denn das gehen
German - Turkish

Definition of wie soll denn das gehen in German Turkish dictionary

Gehen
yazak
gehen
gitmek

gitmek.

O okula gitmek için çok genç. - Sie ist zu jung, um in die Schule zu gehen.

Mutlaka gitmek zorunda değilsin. - Du musst nicht unbedingt gehen.

gehen
geçin
gehen
gidelim
gehen
gidecek
gehen
gidiyor
gehen
doğru git
gehen
perişan olmak
gehen
gideceğim

Eğer güzel bir kadın olsaydın, Van'a seninle birlikte giderdim; ama güzel bir kadın değilsin, ben seninle sadece Diyarbakır'a gideceğim. - Wenn du eine schöne Frau wärest, würde ich mit dir gemeinsam nach Van gehen; aber du bist keine schöne Frau, ich werde mit dir nur nach Diyarbakir gehen.

gehen
gidiyoruz

Biz bahçeye gidiyoruz. - Wir gehen in den Garten.

Bu akşam konsere gidiyoruz. - Wir gehen heute Abend ins Konzert.

gehen
gidiyorum
gehen
git

Ken yurtdışına gitmeye karar verdi. - Ken entschied sich, ins Ausland zu gehen.

Yağmur yağdığı için, eve gitsem iyi olur. - Weil es regnet, sollte ich besser nach Hause gehen.

gehen
gidip
gehen
v. 'ge: ın gitmek; yürümek
gehen
(Gramer) ging ist gegangen gitmek
gehen
gitmek; yürümek; ayrılmak, hareket etmek; işlemek, çalışmak
gehen
{'ge: ın} gitmek; yürümek