Her zamanki gibi, Mike, bu öğleden sonra toplantı için geç kalmıştı.
- As usual, Mike was late for the meeting this afternoon.
O, her zamanki gibi geç geldi.
- He came late as usual.
Teslimatlar her zaman olduğu gibi devam edecek.
- Deliveries will continue as usual.
Her zaman olduğu gibi çok güzel görünüyorsun.
- You look very pretty, as usual.
O, her zamanki gibi geç kalmıştı.
- He was late, as always.
Mary, her zamanki gibi, eşsizdir!
- Mary, as always, is inimitable!
My father is as busy as ever.
- Mein Vater ist so beschäftigt wie immer.
She studies as hard as ever.
- Sie lernt so fleißig wie immer.