Onlar her zamanki gibi geç kaldılar.
- They're late, as usual.
O, her zamanki gibi geç geldi.
- He came late as usual.
Her zaman olduğu gibi çok güzel görünüyorsun.
- You look very pretty, as usual.
Hiç söylemeye gerek yok, her zaman olduğu gibi Judy geç geldi.
- Needless to say, Judy came late as usual.
Mary, her zamanki gibi, eşsizdir!
- Mary, as always, is inimitable!
O, her zamanki gibi geç kalmıştı.
- He was late, as always.