wickedness, an iron press, gripe, newel

listen to the pronunciation of wickedness, an iron press, gripe, newel
English - Turkish

Definition of wickedness, an iron press, gripe, newel in English Turkish dictionary

vice
{i} mengene
vice
{i} ahlaksızlık

Yoksulluk bütün ahlaksızlıkların anasıdır. - Poverty is the mother of all vices.

Erdemler çoğunluğun ahlaksızlıklarıdır. - Virtues are the vices of the majority.

vice
ahlak bozukluğu
vice
kötü alışkanlık

Tom kötü alışkanlıkları olmadığını söylüyor. - Tom says he has no vices.

Kumar Tom'un kötü alışkanlıklarından biri değil. - Gambling isn't one of Tom's vices.

vice
(Tıp) vis
vice
{i} zaaf
vice
kötü

Kumar Tom'un kötü alışkanlıklarından biri değil. - Gambling isn't one of Tom's vices.

Tom kötü alışkanlıkları olmadığını söylüyor. - Tom says he has no vices.

vice
kıskaç
vice
kötülük

Sıkıntı tüm kötülüklerin başlangıcıdır. - Boredom is the beginning of all vices.

Ordu, devlet içinde bir devlettir, çağımızın kötülüklerinden biridir. - An army is a nation within a nation; it is one of the vices of our age.

vice
{i} özür
vice
kötü huy
vice
ayıp
vice
{i} çapkınlık
vice
yardımcı

Joe Biden Amerika Birleşik Devletleri başkan yardımcısıdır. - Joe Biden is the vice-president of the United States.

Başkan gelmedi ama, yerine başkan yardımcısını gönderdi. - The president did not come, but sent the vice-president in his stead.

vice
mengene/ahlaksızlık
vice
{i} ahlaksızlık özellikle fuhuş ve uyuşturucu
vice
vice squad fuhuş ve kumar kontrolü ile görevli polis ekibi
vice
kötü oyun
vice
i., İng., bak. vise
English - English
{n} vice
wickedness, an iron press, gripe, newel
Favorites