Onların sadece bir şamar oğlanına ihtiyacı var.
- They simply need a whipping boy.
Singapur'da bir suçluyu cezalandırmanın bir yolu onu ya da onu kırbaçlamaktır.
- In Singapore, one way to punish a criminal is to whip him or her.
Singapur'da suçluları cezalandırmanın bir yolu da onları kırbaçlamaktır.
- In Singapore, one way to punish criminals is to whip them.
İtiraf edene kadar onu kırbaçlayın.
- Whip him until he confesses.
Kırbaçlandıktan sonra mahkum cevap verdi.
- After being whipped, the prisoner replied.
Biraz şekerli krema almaya git.
- Go buy some whipping cream.
As the whipping boy, he must take the whippings for the royal heir, Prince Brat..
He looked up when I came in, gave a kind of cry, and whipped upstairs into the cabinet. It was but for one minute that I saw him, but the hair stood upon my head like quills.