while on the contrary; although; whereas

listen to the pronunciation of while on the contrary; although; whereas
English - Turkish

Definition of while on the contrary; although; whereas in English Turkish dictionary

where
nereye

Babanın nereye gittiğini biliyor musun? - Do you know where your dad went?

Şimdi nereye gidiyorlar? - Where are they going to right now?

where
nerede

Nerede oturmak istiyorsun? - Where do you want to sit?

Demiryolu istasyonu nerede? - Where is the railroad station?

where
z. nerede; nereye; nereden: Where do you live? Nerede oturuyorsun? Where are you going? Nereye gidiyorsun? Where'd you get that shirt? O Where do you hail from? Nerelisin?/Nereden geldin?
where
diği yerde
where
{i} nere

Nerede oturmak istiyorsun? - Where do you want to sit?

Babanın nereye gittiğini biliyor musun? - Do you know where your father went?

where
q.nerede: wh.yer
where
nereden

Havaalanı otobüsleri nereden kalkıyor? - Where do the airport buses leave from?

Nereden iyi bir vergi avukatı bulabilirim? - Where can I get hold of a good tax lawyer?

where
da
where
Konumu

Harita üzerindeki konumumuz neresidir? - Where is my position on the map?

where
(Bilgisayar) koşul
where
-dığı yerde
where
hani

Hani küçük prensesim? - Where's my little princess?

where
Xyer
where
durum

Bu kuralın geçerli olmadığı bazı durumlar vardır. - There are some cases where this rule does not apply.

Bir kişinin bir şeye bakma tarzı onun durumuna bağlıdır. - One's point of view depends on the point where one sits.

where
{i} yer

Bugün Almanya'da, Pazartesi günü kundaklamada üç Türk'ün öldürüldüğü Hamburg'un yakınında bir yer de dahil birçok şehirde şiddet karşıtı mitingler gerçekleşti. - In Germany today, anti-violence rallies took place in several cities, including one near Hamburg where three Turks were killed in an arson attack on Monday.

Ateş olmayan yerden duman çıkmaz. - Where there's smoke there's fire.

where
müdavimi olunan
English - English
where
while on the contrary; although; whereas
Favorites