which commutes with its conjugate transpose

listen to the pronunciation of which commutes with its conjugate transpose
English - Turkish

Definition of which commutes with its conjugate transpose in English Turkish dictionary

normal
{s} olağan
normal
normal
normal
{i} standart
normal
çoğunlukla

Tom çoğunlukla abur cubur yese de, nadiren hastalanır ve Vücut Kitle İndeksi normal aralıktadır. - Even though Tom eats mostly junk food, he rarely gets sick and his BMI is in the normal range.

normal
düzgülü
normal
(Biyokimya) düzgül
normal
orta

Onun normal pozisyonu üçüncü orta saha oyuncusu. - His normal position is third baseman.

Kız arkadaşımın normal olduğunu düşündüm ama onun bir şeytan olduğu ortaya çıktı. - I thought that my girlfriend was normal, but she turned out to be a succubus!

normal
(Tıp) Herhangi bir şekilde (yapı, görünüş, işlev v.s.) anormallik göstermeyen, tabii, normal
normal
{i} dikey doğru
normal
{s} dikey
normal
{s} ortalama
normal
{s} tipik
normal
{s} dik açılı
normal
olağan, normal normal
English - English
normal
which commutes with its conjugate transpose

    Hyphenation

    which commutes with its con·ju·gate trans·pose

    Turkish pronunciation

    hwîç kımyuts wîdh îts käncıgeyt tränspōz

    Pronunciation

    /ˈhwəʧ kəˈmyo͞ots wəᴛʜ əts ˈkänʤəˌgāt transˈpōz/ /ˈhwɪʧ kəˈmjuːts wɪð ɪts ˈkɑːnʤəˌɡeɪt trænsˈpoʊz/
Favorites