Tavuk eti beyazdır, halbuki bir öküzünkü kırmızıdır.
- Chicken meat is white, whereas that of an ox is red.
Onunki geriye doğru eğimli iken onun el yazısı ileri doğru eğimlidir.
- His handwriting slants forwards, whereas hers slants backwards.
Bir süpermarkette yarı zamanlı çalışırken, oysa diğerleri değilken bazı müşterileri çok kibar buldum.
- Working part-time at a supermarket, I found that some customers were polite whereas others weren't.
Esaret altındaki hayvanlar uzun, korunaklı, canlı yaşarlar, oysa vahşi halde onlar canlı olarak yenilme tehlikesindedirler.
- Animals in captivity live long, sheltered lives, whereas in the wild they are in constant danger of being eaten alive.
And home she came, whereas her mother blynd / Sate in eternall night .