Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

when the patient has a few teeth (partially edentulous)

listen to the pronunciation of when the patient has a few teeth (partially edentulous)
English - Turkish

Definition of when the patient has a few teeth (partially edentulous) in English Turkish dictionary

partial
{s} taraflı

Tarafsızlık bile taraflıdır. - Even impartiality is partial.

Oyun sadece taraflı bir başarıydı. - The play was only a partial success.

partial
kısmi

Onun işi sadece kısmi bir başarıydı. - His business was only a partial success.

O, sadece kısmi bir başarıydı. - It was only a partial success.

partial
kısma ait
partial
{s} kısmi; kısmen etkili
partial
bölümlü

Güneş tutulmaları tam ya da bölümlü olabilir. - Lunar eclipses can be total or partial.

partial
{s} tam olmayan
partial
bölümsel
partial
düşkün

Çikolatalı keke düşkündür. - She is partial to chocolate cake.

Şu öğretmen kız öğrencilere düşkün olma eğilimindedir. - That teacher tends to be partial to female students.

partial
tikel
partial
(İnşaat) kasmi
partial
yanlı/kısmi
partial
kısmen etkili olan
partial
meyilli

O, tatlılara meyillidir. - She is partial to sweets.

partial
tarafgirlikle
partial
bir tarafı tutarak
partial
taraf tutan
partial
(Tıp) Tam olmayan, bütününü kapsamayan, kısmi
partial
partial eclipse astr
partial
tarafgir
English - English
partial
partial denture
when the patient has a few teeth (partially edentulous)
Favorites