Bu problem sadece ikincil derecede önemli.
- This problem is only of secondary importance.
Teleskopların birincil ve ikincil aynası vardır.
- Telescopes have a primary and a secondary mirror.
1873 yılında bütün ailesiyle birlikte Varşova'ya taşındı ve o zamandan sonra Veteriner Enstitüsü ve bir ortaokulda Almanca dersi verdi.
- In 1873 he moved to Warsaw with his whole family, and from that time taught German at the Veterinary Institute and at a secondary school.
Ben ortaokulda bir öğretmenim.
- I am a teacher in the secondary school.
On iki rengin bir toplamı için üç ana renk ve dokuz ikinci derecede renk vardır.
- There are three primary colours and nine secondary colours for a total of twelve colours.