English - Turkish
Definition of westerly, coming from the west in English Turkish dictionary
- western
- kovboy filmi
- western
- kovboy romanı
- western
- garp
- western
- batı
Batılı ülkeler doları güçlendirmek için baş başa verip düşünüyorlar.
-Western nations have to put their heads together to strengthen the dollar.
Fransa, Batı Avrupa'dadır.
-France is in western Europe.
- western
- batıya özgü
- western
- West Indie
- western
- batıdan esen
- western
- batıya ait
- western
- {s} batı ile ilgili
- western
- Katolik kilisesi
- western
- (isim) batı amerikalı
- western
- Western Church Batı Roma imparatorluğundaki kilise
- western
- {i} batılı
Ülkeleri Batılı bir gücün güdümünde.
-Their country is a puppet of a Western power.
Tom Batılı yaşam tarzı ile ilgili çevresel etkileri anlamıyor.
-Tom doesn't understand the environmental impacts associated with a Western lifestyle.
- western
- westernerbatılı
- western
- batısal
Related Terms
English - English
Definition of westerly, coming from the west in English English dictionary
- {a} western
westerly, coming from the west
Hyphenation
westerly, com·ing from the westPronunciation
Resimler
Favorites