well to be sure

listen to the pronunciation of well to be sure
English - Turkish
olur şey değil
eh olabilir
to be sure
şüphesiz

O iyi bir insan, şüphesiz, fakat çok akıllı değil. - He is a nice person, to be sure, but not very clever.

Şüphesiz o iyi bir adam ama güvenilir değil. - He is a good fellow, to be sure, but he isn't reliable.

to be sure
elbette

O ünlü bir adam, elbette ben ondan hoşlanmıyorum. - He is a famous man, to be sure, but I don't like him.

O elbette toplantıdaydı ama uyuyordu. - He was at the meeting, to be sure, but he was asleep.

to be sure
emin olmak

Bunu yapmak istediğin için yaptığından emin olmak istiyorum. - I want to be sure that you're doing this because you want to.

Tom'un burada olmayı planladığından emin olmak istedim. - I wanted to be sure Tom was planning to be here.

to be sure
muhakkak
well to be sure

    Turkish pronunciation

    wel tı bi şûr

    Pronunciation

    /ˈwel tə bē ˈsʜo͝or/ /ˈwɛl tə biː ˈʃʊr/
Favorites