well grounded or justifiable, pertinent

listen to the pronunciation of well grounded or justifiable, pertinent
English - Turkish

Definition of well grounded or justifiable, pertinent in English Turkish dictionary

valid
{s} geçerli

Bilet bir hafta geçerlidir. - The ticket is valid for a week.

Bu geçerli bir bakış açısıdır. - This is a valid point of view.

valid
doğru

Bu otopark biletini doğrulayabilir misin? - Can you validate this parking ticket?

Yeni sürümü bir giriş doğrulamak için yüz tanıma yazılımı kullanır. - The newest version uses facial-recognition software to validate a login.

valid
{s} geçerli: valid passport geçerli pasaport
valid
sahih
valid
muteber olmak
valid
varid
valid
geçerliliği

Sizin iddianızın hiçbir geçerliliği yoktur. - Your argument has no validity.

Toplumsal cinsiyet kimliği bozukluğunun geçerliliği siyasette son derece tartışmalı bir hal almıştır. - The validity of gender identity disorder has become highly controversial in politics.

valid
sağlam temele oturtulmuş
valid
yasal

Şikayetimin yasal olduğunu düşünüyorum. - I think my complaint is valid.

valid
muteber
valid
mantıklı

Kusura bakmayın ama, onların her ikisinin mantıklı amaçları var. - With all due respect, I think they both had valid points.

valid
kanunî
valid
makul
valid
{s} sağlam
valid
{s} yürürlükte
valid
validlymuteber olarak
valid
(sıfat) geçerli, geçer, yürürlükte, sağlam, mantıklı, yerinde, yasal
valid
kanuni
English - English
valid

I will believe him as soon as he offers a valid answer.

well grounded or justifiable, pertinent
Favorites