well established but not yet rich

listen to the pronunciation of well established but not yet rich
English - Turkish

Definition of well established but not yet rich in English Turkish dictionary

summer
yaz

Bu yaz Avrupa'ya bisiklet ile seyahat edeceğim. - I'll travel across Europe by bicycle this summer.

Her yaz köye giderim. - I go to the country every summer.

summer
summer school yaz okulu
summer
{s} yazla ilgili

Yazla ilgili en kötü şey sıcaklık. - The worst thing about summer is the heat.

summer
{i} yaz, yaz mevsimi
summer
summer time yaz saati
summer
summer squash kabak
summer
{i} hayatın baharı
summer
(fiil) yazı geçirmek, yaz boyunca beslemek (sığır vb.)
summer
{i} taban kirişi
summer
yaz esnasında bakmak veya beslemek
summer
Indian summer pastırma yaz
summer
(isim) yaz, gençlik çağı, hayatın baharı, refah dönemi, taban kirişi, kapı üstü kirişi, pencere üstü kirişi
summer
{f} yaz boyunca beslemek (sığır vb.)
summer
{f} yazı geçirmek
summer
{i} pencere üstü kirişi
summer
summer theater yazın sayfiyede oynayan tiyatro
summer
{i} gençlik çağı
summer
{i} refah dönemi
summer
yazlık

Geçen yıl onlar bir yazlık inşa ettiler. - Last year they built a summer house.

O, zamanın çoğunu yazlık evinde geçirdi. - He spent most of the time at his summer home.

English - English
summer
well established but not yet rich

    Hyphenation

    well established but not yet Rich

    Turkish pronunciation

    wel istäblîşt bʌt nät yet rîç

    Pronunciation

    /ˈwel ēˈstabləsʜt ˈbət ˈnät ˈyet ˈrəʧ/ /ˈwɛl iːˈstæblɪʃt ˈbʌt ˈnɑːt ˈjɛt ˈrɪʧ/
Favorites