San Francisco'ya hoş geldiniz.
- Welcome to San Francisco.
Makineye hoş geldiniz.
- Welcome to the machine.
Sıcak bir karşılamayla ağırlandık.
- We received a warm welcome.
Bir karşılama konuşmasını yanıtladı.
- He responded to a speech of welcome.
Her ne zaman o çayevine gitsem, patron beni karşılamak için dışarıya gelir.
- Whenever I walk by that teahouse, the boss always comes out to welcome me.
Arkadaşlarını karşılamak için kapıya gitti.
- She went to the door to welcome her friends.
Kulübümüze hoş geldiniz.
- We welcome you to our club.
San Fransisko'ya hoş geldiniz.
- Welcome to San Francisco.
Bostonlu arkadaşların da istenilenden daha çok bu gece partime gelecekler.
- Your friends from Boston are more than welcome to come to my party tonight, too.
Şirket, ürünlerini kullanan tüketicilerin geri bildirimlerini memnuniyetle karşılıyor.
- The company welcomes feedback from consumers who use their products.
Önerileri memnuniyetle karşılıyoruz.
- We welcome submissions.
Benimle Boston'a gelmekte serbestsin.
- You're welcome to come with me to Boston.
We welcome suggestions for improvement.