Şirket iflasları geçen ay yüksek bir düzeyde devam etti.
- Corporate bankruptcies continued at a high level last month.
Siyah Amerikalılar, ırkçılıktan dolayı acı çekmeye devam ettiler.
- Black Americans continued to suffer from racism.
Sürekli desteğinize minnettarız.
- We appreciate your continued support.
Bir kelime başka dilden ödünç alındığı zaman, sık sık aynı anlama sahip olarak başlar; ancak her iki dilde de sürekli kullanımı ile, şimdi ayrı kelimeler farklı çağrışımları artırabilir.
- When a word is borrowed from another language, it frequently begins by having the same meaning; but with continued use in both languages, the now separate words may accrete disparate connotations.
Gemi hedefine doğru ilerledi.
- The ship proceeded to her destination.
O az önce izinli gitti.
- He's just gone on leave.
Tom hem Mary hem de Alice'le buluşmaya gitti.
- Tom has gone on dates with both Mary and Alice.