Kötü hava yüzünden, o gelemedi.
- Because of the bad weather, he couldn't come.
Yağmur yüzünden gelemedim.
- I wasn't able to come because of the rain.
Ben, bir trafik sıkışıklığı nedeniyle toplantıya geç kaldım.
- I was late for the meeting because of a traffic jam.
Hastalık nedeniyle partiye gidemedim.
- I could not go to the party because of illness.
Claude; sınıfımda klorofil dolayısıyla yeşil tenli olan ototrofik bir çocuk, ayın ormanlaşmasını hayal ediyor.
- Claude, an autotropic boy in my class whose skin is green due to chlorophyll, dreams of foresting the moon.
Dün Japonya'da bir sürü bina deprem dolayısıyla yıkıldı.
- A lot of buildings collapsed in Japan due to the earthquake yesterday.
Gürültüden dolayı uyuyamıyoruz.
- We can't sleep because of the noise.
Twitter hesabım spamden dolayı askıya alındı.
- My Twitter account is suspended because of spamming.
Onun başarısı çoğunlukla iyi şansa bağlıydı.
- His success was mostly due to good luck.