Günde en az yedi saat uyumak zorundayız.
- We must sleep at least seven hours a day.
Roma bir gün içinde kurulmamıştır.
- Rome was not built in a day.
Benim kuralım her zaman gündüz günün işini yapmaktı.
- My rule always was to do the business of the day in the day.
Gündüzler gittikçe daha çok ısınıyor.
- The days are getting warmer and warmer.
Gidip çocuğumu kreşten alacağım.
- I will go and pick up my child from daycare.
Tom'u kreşte indirdim.
- I dropped Tom off at daycare.
Zamana ayak uydurabileyim diye her gün gazete okurum.
- I read a newspaper every day so that I may keep up with the time.
Ben onlara düğün günlerinin ne zaman olduğunu sormak istiyorum.
- I want to ask them when their wedding day is.