Bu türde örümcekler ağ örmezler.
- This type of spider doesn't weave a web.
Büyük annem giysiler örmeyi seviyor.
- My grandmother likes to weave things.
Tibetli kilim dokumacıları geleneksel tasarımlar ve düğümler kullanır. Dolayısıyla onların kilimleri basit, doğal bir görünüme sahiptir.
- Tibetan rug weavers use traditional designs and knotting. Hence their rugs have a simple, natural look.
Yarına kadar karılarınızdan her birine bir kilim dokutun.
- Have each of your wives weave a rug by tomorrow.
Tibetli kilim dokumacıları geleneksel tasarımlar ve düğümler kullanır. Dolayısıyla onların kilimleri basit, doğal bir görünüme sahiptir.
- Tibetan rug weavers use traditional designs and knotting. Hence their rugs have a simple, natural look.
O büyükannesinden sepet dokuma zanaatını öğrendi.
- She learned the craft of basket weaving from her grandmother.
Sepet dokuma ölen bir sanattır.
- Basket weaving is a dying art.
Ben bir halı dokuyorum.
- I am weaving a carpet.
Bir Berberi halısı dokuyorum.
- I am weaving a Berber carpet.
That rug has a very tight weave.
The ambulance weaved its way through the heavy traffic.
This loom weaves yarn into sweaters.
Spiders weave beautiful but deadly webs.
The ambulance had to weave its way through traffic to reach the accident.
The spider had woven her web on a corner of the attic.