English - Turkish
Definition of weapons; military power in English Turkish dictionary
- armament
- silahlanma
Böylesine büyük bir silahlanma için paramızın olup olmadığı sorusunu göz önüne almalıyız.
-We must consider the question of whether we can afford such huge sums for armaments.
Meclis herhangi bir nükleer silahlanmaya karşı protesto etmek için oy kullandı.
-The assembly voted to protest against any nuclear armament.
- armament
- silahlı kuvvetler
- armament
- hazır savaş kuvvetleri
- armament
- silahlandırma
- armament
- yarak
- armament
- teçhizat
- armament
- donatım
- armament
- bir ülkenin toplam silah gücü
- armament
- (Askeri) HARP GÜCÜ: Harp teçhizat ve ikmal maddeleri. Bütün silah, mühimmat, gemi, tahkimat ve teşkilatlanmış personel ve harp sanayii ile kara, deniz ve hava harplerinde kullanılan sınıfları içine alır
- armament
- {i} silâhlanma
Böylesine büyük bir silahlanma için paramızın olup olmadığı sorusunu göz önüne almalıyız.
-We must consider the question of whether we can afford such huge sums for armaments.
Meclis herhangi bir nükleer silahlanmaya karşı protesto etmek için oy kullandı.
-The assembly voted to protest against any nuclear armament.
- armament
- {i} silâhlı kuvvetler
- armament
- kuvvet/silah
- armament
- {i} silahlar
- armament
- {i} silâhlandırma
- armament
- {i} (bir ülkede toplam) askeri güç
- armament
- {i} silâh ve cephane
Related Terms
English - English
Definition of weapons; military power in English English dictionary
- {i} armament
weapons; military power
Hyphenation
weapons; mi·li·ta·ry po·werPronunciation
Resimler
History
Favorites