Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

water or wetness; moisture or humidity in considerable degree

listen to the pronunciation of water or wetness; moisture or humidity in considerable degree
English - Turkish

Definition of water or wetness; moisture or humidity in considerable degree in English Turkish dictionary

wet
ıslatmak

Tom ayaklarını ıslatmaktan nefret eder. - Tom hates to get his feet wet.

Senin ayaklarını ıslatmaktan korkma. - Don't be afraid to get your feet wet.

wet
ıslak

Tom, masanın üstünü ıslak bir bez ile temizledi. - Tom cleaned the top of the table with a wet rag.

Oturduğun koltuktaki boya hâlâ ıslak. - The paint on the seat on which you are sitting is still wet.

wet
{i} yağmurlu hava
wet
{s} içkili
wet
ıslamak
wet
-e işemek
wet
{i} isteksiz kimse
wet
{s} yağışlı

Bu yağışlı havadan bıktım. - I am fed up with this wet weather.

Hava çok soğuk değildi, ama her zaman yağışlıydı. - It was not very cold, but it was always wet.

wet
{f} içki ile kutlamak
wet
{s} hatalı
wet
ıslak,v.ıslat: adj.ıslak
wet
(İnşaat) ıslak, nemli
wet
(isim) martavalcı, ıslaklık, rutubet, yağmurlu hava, içki, içki yasağı karşıtı, isteksiz kimse
wet
içki yasağ
wet
kim

Hiç kimse kendi ellerini ıslatmadan başkasının gözyaşlarını kurulayamaz. - No one can dry another's tears without wetting his own hands.

İyi ki kimse ıslanmadı. - Luckily nobody got wet.

wet
{i} içki
wet
{i} içki yasağı karşıtı
English - English
wet
water or wetness; moisture or humidity in considerable degree

    Hyphenation

    wa·ter or wetness; mois·ture or hu·mid·i·ty in con·sid·e·ra·ble de·gree

    Pronunciation

Favorites