Benim işim bulaşık yıkamaktır.
 - My job is to wash dishes.
Bu elbiseyi yıkamak mümkün mü?
 - Is this dress wash-able?
Bu gömlek yıkanmak istiyor.
 - This shirt wants washing.
Gömlek çok kirli. Sen okula gitmeden önce, o yıkanmak zorunda.
 - The shirt is very dirty. Before you go to school, it has to be washed.
Jane'in yıkanacak çok giysisi var.
 - Jane has a lot of clothes to wash.
O güzel suluboya resim yapıyor.
 - She makes beautiful watercolor paintings.
Ben suluboyayı pastel boyadan daha fazla seviyorum.
 - I like watercolors more than pastels.