Tom annesine göz kulak olmak zorunda.
- Tom has to look after his mother.
Sen yokken evine göz kulak olmak için elimden geleni yapacağım.
- I'll try my best to look after your house while you're away.
Çocuklara bakmak için yardım edebilir misin?
- Can you help look after the kids?
Bu kediye bakmak zorundayım.
- I have to look after this cat.
Onun yokluğunda bebeğine bakmamı rica etti.
- She asked me to look after her baby in her absence.
Zaman zaman çocuklara bakmalısın.
- You should look after the children from time to time.