Sen yokken evine göz kulak olmak için elimden geleni yapacağım.
- I'll try my best to look after your house while you're away.
Tom annesine göz kulak olmak zorunda.
- Tom has to look after his mother.
Tom Mary'ye bakmak zorundaydı.
- Tom had to look after Mary.
Tom Mary'ye bakmak zorunda.
- Tom has to look after Mary.
Onun yokluğunda bebeğine bakmamı rica etti.
- She asked me to look after her baby in her absence.
Lucy'nin annesi ona küçük kız kardeşine bakmasını söyledi.
- Lucy's mother told her to look after her younger sister.