Geniş bir çöl önümüzde uzanıyor.
- A vast desert lay before us.
Sami, geniş Rus vahşi doğasında yürüyüşe çıkmayı seviyordu.
- Sami loved hiking in the vast Russian wilderness.
Kendini İngilizce olarak ifade edebilmek ve İngiliz dilini mükemmel şekilde öğrenmek arasında çok büyük bir fark var.
- There is a vast difference between being able to make oneself understood in English and mastering the English language perfectly.
Senin zekan Bombay ve Mumbai arasındaki mesafe kadar çoktur.
- Your intelligence is as vast as the distance between Bombay and Mumbai.
Kitaplar zamanın engin denizini geçen gemilerdir.
- Books are ships which pass through the vast sea of time.