Bu elbiseyi yıkamak mümkün mü?
- Is this dress wash-able?
Benim işim bulaşık yıkamaktır.
- My job is to wash dishes.
Ben yemek yememizden önce yıkanmak isterim.
- I'd like to wash up before we eat.
Gömlek çok kirli. Sen okula gitmeden önce, o yıkanmak zorunda.
- The shirt is very dirty. Before you go to school, it has to be washed.
Babamın arabasını yıkamasına yardımcı oldum.
- I helped my father wash his car.
O her bulaşık yıkamada bir tabak kırar.
- She breaks a dish every time she washes dishes.
Bu giysiler kirli ve yıkanması gerekir.
- These clothes are dirty and need to be washed.
Onun yıkanmasını ister misin?
- Would you like it washed?
Bulaşık yıkamaktan nefret ederim, hatta tuvalet temizlemekten daha çok.
- I hate doing the washing up, even more than cleaning the toilet.
Bir el diğerini yıkar.
- One hand washes the other.
Bu bulaşıkları yıkamama yardımcı olabilir misin?
- Can you help me wash these dishes?
Jane'in yıkanacak çok giysisi var.
- Jane has a lot of clothes to wash.
Kahvenin bulaşık suyu gibi tadı var.
- The coffee tastes like wash water.