Ellerimi yıkamak ve dişlerimi fırçalamak zorundayım.
- Ich muss mir die Hände waschen und mir die Zähne putzen.
O arabayı yıkamak zorunda.
- Er muss das Auto waschen.
Kim benim kirli arabamı yıkamak ister?
- Wer möchte mein schmutziges Auto waschen?
Kirli çamaşırları yıkamak istedi.
- Er wollte seine schmutzige Wäsche waschen.
Bu elbiseyi yıkamak mümkün mü?
- Is this dress wash-able?
Arabayı yıkamak beklediğimizden daha uzun zaman aldı.
- Washing the car took longer than we expected.
İlk olarak yıkanmak istiyorum.
- I want to wash up first.
Ben yemek yememizden önce yıkanmak isterim.
- I'd like to wash up before we eat.
Jane'in yıkanacak çok giysisi var.
- Jane has a lot of clothes to wash.