Tom üç yıldır arananlar listesinde bulunuyor.
- Tom has been on the wanted list for three years.
En çok aranan oyuncakları bu mağazada bulacaksın.
- You'll find the most wanted toys in this store.
Tom gerekli hissetmek istiyordu.
- Tom wanted to feel needed.
Ben gerekli hissetmiyorum.
- I didn't feel wanted.
Bana özgürlüğü mü anlatmak istedin?
- You wanted to tell me about freedom?
Beni görmek istedin mi?
- You wanted to see me?
Arkadaşlarını kendi istekleriyle seçmek istiyorlar.
- They want to choose their mates by their own will.
Eğer benim yapmamı istiyorsan, senin çocuklarına bakmaya istekliyim.
- I'm willing to take care of your children, if you want me to.
Ne içmeyi arzu edersiniz?
- What do you want to drink?
Bir adam kral olmak istediğine karar verir; çok geçmeden bu arzunun sonucu olarak binlerce insan ölür.
- A man decides he wants to be king; thousands of people die shortly thereafter as a result of this desire.
Müşterilerimizin istek ve gereksinimlerini karşılamayı amaçlıyoruz.
- We aim to satisfy our customers' wants and needs.
Sormaman gereken sorulara cevaplar istiyorsun.
- You want answers to questions you shouldn't ask.
Gitmek istemiyorsan, gitmene gerek yok.
- If you don't want to go, you don't need to.
İsteklerinizi ihtiyaçlarınızdan ayırın.
- Separate your wants from your needs.
Arkadaşlarını kendi istekleriyle seçmek istiyorlar.
- They want to choose their mates by their own will.
Müşterilerimizin istek ve gereksinimlerini karşılamayı amaçlıyoruz.
- We aim to satisfy our customers' wants and needs.
İsteklerinizi ihtiyaçlarınızdan ayırın.
- Separate your wants from your needs.
İhtiyaç duyduğun yardımı almanı istiyorum.
- I want you to get the help that you need.
İsteklerinizi ihtiyaçlarınızdan ayırın.
- Separate your wants from your needs.
Seni sıkıntıya sokmak istemiyorum.
- I don't want to put you to any trouble.
Sami, Leyla'yı sıkıntıya sokmak istemedi.
- Sami didn't want to get Layla in trouble.
İstemek sahip olmakla aynı değildir.
- Not wanting is the same as having.
Uzun zamandır oraya gitmek istemektesin, değil mi?
- You have wanted to go there for a long time, haven't you?
And all for the want of a horseshoe nail.
What do you want to eat?.
he that hath skill to be a pilot wants a ship; and he that could govern a commonwealth wants means to exercise his worth, hath not a poor office to manage.
There was something wanting in the play.
The mowing-machine always wanted oiling. Barnet turned it under Jacob's window, and it creaked—creaked, and rattled across the lawn and creaked again.
... lot more details coming on these shortly. But we wanted to show you a quick preview, ...
... what you wanted. ...