O, kendini öldürmeye çalıştı fakat o başarısızlıkla sonuçlandı.
- He tried to kill himself but it ended in failure.
Herkes deneyin başarısızlıkla sonuçlanacağını bekliyordu.
- Everybody expected that the experiment would result in failure.
Hatası için kötü şansını suçluyor.
- He blames his failure on bad luck.
Hata için sen suçlanacaksın.
- You are to blame for the failure.
Tek bir hata, ve sen bir fiyaskosun.
- A single mistake, and you are a failure.
Tom bir baba olarak tam bir fiyasko.
- Tom is a complete failure as a father.