wandering beyond one's bounds; roving; hence, foreign

listen to the pronunciation of wandering beyond one's bounds; roving; hence, foreign
English - Turkish

Definition of wandering beyond one's bounds; roving; hence, foreign in English Turkish dictionary

extravagant
savurgan

O her şeye pratikliği bakımından bakma eğilimindedir ve ne pinti ne de savurgandır. - He is inclined to look at everything from the standpoint of its practicality and is neither stingy nor extravagant.

Tom konakta savurgan bir partiye ev sahipliği yaptı. - Tom hosted an extravagant party at his mansion.

extravagant
extravagantly tutumsuzca
extravagant
tutumsuz
extravagant
mirasyedi
extravagant
mantıksız
extravagant
haddinden fazla
extravagant
aşırı
extravagant
saçma
extravagant
{s} ölçüsüz
extravagant
{s} aşırı, fazla; abartılı
extravagant
(Tıp) Aşırı, çok fazla, anormal derecede
extravagant
aşırı olarak
extravagant
(sıfat) aşırı, ölçüsüz, savurgan, müsrif, fahiş
extravagant
müfrit
extravagant
{s} fahiş
extravagant
ölçüsüz/müsrif
extravagant
çok pahalı
English - English
extravagant
wandering beyond one's bounds; roving; hence, foreign
Favorites