Ona bir dakika beklemesini rica ettim.
- I asked her to wait a minute.
Bir dakika bekle, benim çamaşır tamam, çamaşırı asmaya gideceğim.
- Wait a minute, my laundry is done, I'll go hang out the washing.
... MR. LEHRER: Wait a minute, Governor. ...
... Like, wait a minute. ...