währenddessen

listen to the pronunciation of währenddessen
German - Turkish
o sırada, bu sırada
(Gramer) bu (o) arada (sırada, esnada)
English - Turkish

Definition of währenddessen in English Turkish dictionary

at the same time
aynı zamanda

Hepiniz aynı zamanda konuşmayın. - Don't all speak at the same time.

Fahrenheit, termometreyi bulan Alman bir mucittir. Aynı zamanda onun ismi bir sıcaklık birimine verilmiştir. - Fahrenheit is a German inventor who invented the thermometer. At the same time, his name is given to a unit of temperature.

meanwhile
bu arada

Bu arada, bizimle kalabilirsin. - Meanwhile, you can stay with us.

Bu arada, Biz garip şeyler yapan uzaylıları tanımlıyoruz. - Meanwhile, we depict aliens doing really weird stuff.

meanwhile
bu sırada
at the same time
bununla birlikte
at the same time
bununla beraber
at the same time
aynı anda

Tom ve Mary her ikisi de aynı anda konuşmaya başladı. - Tom and Mary both started talking at the same time.

Tom, armonika ve gitarı aynı anda çalabilir. - Tom can play the harmonica and the guitar at the same time.

meanwhile
aynı anda
meanwhile
iken
meanwhile
ara

Bu arada, Biz garip şeyler yapan uzaylıları tanımlıyoruz. - Meanwhile, we depict aliens doing really weird stuff.

Bu arada, zaman tükeniyor. - Meanwhile, time is running out.

on the fly
havada iken
on the fly
Bir iş yapıldığı/olduğu esnada
on the fly
(deyim) Bir şey yapılıyor olduğu esnada, bir iş sürerken
on the fly
anında

Soğuk öyle ki kuşlar anında düştü. - The frost was such that the birds fell on the fly.

at the same time
yine de
in the meanwhile
bu arada
in the meanwhile
iken
meanwhile
z. bu arada
währenddessen
Favorites