Definition of wählte in English Turkish dictionary
- selected
- {s} seçilmiş
Konferans, özel seçilmiş bir kilisede düzenlenecek.
- The conference will be held in a specially selected church.
Seçilmiş olanlar kapsamlı tıbbi ve psikolojik testlerle yüzleşmek zorunda kalacak.
- Those selected will have to face extensive medical and psychological tests.
- selected
- seçilen
- elected
- {f} seç
Yuri Andropov 16 Haziran 1983 te Yüce Rusya'nın Başbakanlık Heyetinin başkanı seçilmişti.
- Yuri Andropov was elected Chairman of the Presidium of the Supreme Soviet on June 16, 1983.
1860'ta Lincoln, ABD başkanlığına seçildi.
- In 1860, Lincoln was elected President of the United States.
- elected
- seçimle iş başına gelmiş
- opted
- seçilmiş
- selected
- (Bilgisayar) seçilenler
- selected
- alelade
- selected
- {f} seç
Seçilmiş olanlar kapsamlı tıbbi ve psikolojik testlerle yüzleşmek zorunda kalacak.
- Those selected will have to face extensive medical and psychological tests.
O, yeni elbisesi ile uyması için yeni bir şapka seçti.
- She selected a hat to match her new dress.
- dialled
- Aranan
- elected
- seçilmiş
- opted
- yeğlemek, seçmek
bkz: opt. see: opt.
- selected
- {s} seçkin
- selected
- Seçili
Elit askerler hemen hemen her zaman özel güçler arasından seçilir.
- Elite soldiers are almost always selected among the special forces.
